Bu yazı ya da içindekiler uzun süredir beynimin çeperlerinde dolaşmakta idi.
Üst akıl, dark web, ya da hain karanlık güçler ama ülkemizde söylenen dış mihraklar anlamında değil; genel olarak tüm dünya için.
Yaşamınızda anlamaya ve teknolojiye meraklı genç bir insan varsa bi tık daha yakın olabiliyorsunuz bunlar. Çünkü bizim kuşak ki sanırım ben baby boomer oluyorum biraz daha romantik daha idealist ve doğrularına daha yapışkan ve mücadeleci. Hani bazen pembe bulutlarda iken ‘gökyüzünde kara kara bulutları’ (1) göremeyebiliyoruz.
Üst akıl diyince bizden daha mı üstünler zeka olarak yoksa yönetme tutkuları mı onları üst akıl yapan; belki de akıllarını sadece bu eyleme yönelik çalıştırmaları; özetle karışık orası da…
İşte ekonomi savaşları, Corona için yazılan derin durumlar ve şüpheler, aşı savaşları, teknolojik yaşamın zorla özel hayatlarımıza sahip olması, bireysel, etnik ve coğrafik özelliklerin yok edilmeye çalışılarak tek tip insan yaratma çabaları. Hatta o kadar güzel yapıyorlar ki kendinizi özel hissederken tek tip olabiliyorsunuz.
Birileri seni, beni, onu, bizi, sizleri, onları yönetmek istiyor…
Birileri evimize, otomobilimize, bahçemize, işimize sızmak istiyor…
Birileri, birileri bizi bizden almak istiyor ama kim bu birileri?
Söylenti çok, çeşitli ülkeler, firmalar, isimleri insanlar
Economist dergisinin kapakları…
Sosyal medyada bir çıkan bir batan akımlar
Modalar, trendler, filmler…
Hep tesadüf mü sanıyorsunuz?
Ben her düşündüğümde tüylerim diken diken oluyor…
Peki ama niçin? İşte benim de anlayamadığım bu niçin? Şu üç günlük dünyada diyeceğim ama onların ki bir bayrak yarışı yüzyılların kavgası illa da yönetecekler illa da illa da
Ya gidin işinize aşık olun, iki çiçek ekin, kitap okuyun ama onlar bizim okuyacağımız kitapları yazmak istiyorlar.
Peki hiç mi yok tekerlerine çomak sokan olmaz mı?
Ne demişti Churhill:
"Şu anda mağlubiyeti bütün damarlarımda hissetmekteyim. Çok üzgünüm. Oldukça mutluydum, umutluydum. Daha düne kadar 'Çanakkale bizimdir' diyordum. Çünkü bu savaşı kazanmak için, askeri, parayı, cephaneyi, her şeyi hesaplamıştım. Hepsinde çok üstündük. Mutlaka yenecektik. Yalnız bir şeyi hesaba katmamışız. Mustafa Kemal'i... Bağrımda İngiliz gururu olmasa, Türkleri alnından öpmek, onları ayakta alkışlamak isterdim." (2)
Tesadüf mü, onların şansızlığı mı, bizim şansımız mı?
İşte belki de o cümledeki sözcüktür hataları: İngiliz gururu ki İngilizlerin üst akılda hep yer aldığı söylenir.
Bilemeyiz çok düşünmek çok okumak gerek.
Başka isimler de var tabi ki: Gandhi, Martin Luther sayılabilir belki…
Dedim ya çok okumak çok düşünmek ve geçmişe çok bakmak lazım.
Ve kendimize çok sahip çıkmak.
22.07.2022
Fahriye Yonca AYAS
KARAÖZ
1.Atatürk Oratoryosu Cahit Külebi
2. https://www.yenimesaj.com.tr/churchill-canakkalede-mustafa-kemali-hesaba-katmadik-H1381427.htm