Yine deli bir gecedeyim. Yıllar önce de yazmıştım yalnız yaşamanın en acıtıcı yanının nasıl yaşadığının bir tanığı olmaması olduğunu. Az önce yatağımda uyumak için uzanmışken gözyaşlarım aktı; bu defa da ne kadar acı çektiğimi kimsenin bilmeyeceğini düşündüm ve kalktım yazmaya oturdum.
Evet; gündüz o şen halimi gören hiç kimse hatta annem, babam, abilerim ve hatta oğlum bile ne kadar acı çektiğimi bilmiyor. Özenle satın aldığım bembeyaz yatağımda renkli nevresimlerin ışıldarken, beyaz parlak tüllerim rüzgarla salınırken ve ev O NUN için yaptığım elma kompostosu kokarken; yatağım acıhane şeklinde. Dayanamadım kalktım yazmaya oturdum. Belki birileri okur……
Dün sabah 6 da aradı beni enterit olmuş; çok acı çekti 24 saat boyunca. Diyare, emesis ve kramplar. Sonra buzdolabına bir baktım ben şeker zararlı diye tatlı yapmazken ay o hazır tatlılar almış. Sanırım yine bir kontrolü ele almam lazım. Şimdi tüm gençler böyle ama. 24 saat acı çekti ben öldüm.
İkimizin kimsesi yok Allah’ tan başka. Ne kadar oldu başımı bir omuza dayayıp ağlamayalı. Bembeyaz yatağımda mavi geceliğim ile döktüğüm gözyaşlarını kimse bilmiyor. Ben güçlü, ben aldırmaz, şen kahkahalı kadın. Ama en zoru ocak ayı idi; kafamı duvarlara vurdum; gerçekten vurdum ama.
Deli bir gecedeyim yine; yazmasaydım ne yapardım. Bilmiyorum. Tek istediğim en azından öldükten sonra bilinsin ne kadar acı çektiğim.
En büyük tesellim ise; bu dünyaya bıraktığım mirasım; ve diğer miraslarım. Bir de; bir de ölmeden önce kutsal yola girmiş olmam; Allah yolunda ilerlemeye çalışmam; ya ölüm anında fark etseydim. İşte bunu düşününce yüzüm gülüyor; farklı değer yargılarını henüz yapabilecekken keşfettiğim için. Yatağımın olduğu odam kutsal mekanım aynı zamanda. Başka bir yolun yolcusu olabilmeyi başardım ucundan da olsa….. başka sorulara başka cevaplar aramayı öğrendim nihayet. Sabah seslerim başka geliyor bana; başka bir ruh halinde…. Sultan Ahmet’ te namaz kıldım mesela; ruhum arındı….. Nihayet ruhumun huzur yolunu buldum. Ama dünya acıları acıtıyor hala bazen; çoğunlukla….. Çünkü bedenimizin acısı da önemli . Farkında olmak lazım geçici de olsa bu beden; kendimiz için, sevdiklerimiz için ve dünya için ancak bu fani bedeni; geçici bizim olan aklı ve kalbimizi kullanarak BURADA BU ANDA kalıcı iyilikler yapabiliriz. Ve sonsuz zamanda kendimiz ve sevdiklerimiz için yapabileceğimiz ne varsa bu bedeni kullanarak temel atabiliriz. İşte bu sonsuzluğu bilmektir ruhuma ilaç olan; işte bu AŞKTIR bana AŞKLA yazdıran. Dönüp de hatalarıma baktıran. Gözyaşlarımı silen bu AŞKTIR; ama yine de kimseler bilmiyor ne kadar acı çektiğini fani bedenimin ve kalbimin…..Acı tam şu anda…..Sonsuzluğa inansam da AŞKLA…..Yanmadan olmuyordu değil mi AŞK AŞKLA…..
8.9.2016 00.37
YONCA
aşk, yanmak, ezan, fani beden, acı, ağlamak, sonsuzluk, sultanahmet camii, yatak, deligece, aşkla