Neredeyim; ayaklarım evrenin hangi köşesini özlemekte….Parmak uçlarım ellerimin hangi gidilmemiş yerlerinin valizini özlemekte…..Yorgunum tatlı sızılar içinde ; yol yorgunuyum ki saçlarımın beyazında teller gümüş simler gibi belirmekte…..Yolun sonsuz ucunda dalgalı hareli ışıklar gözlerimi çelmekte. Şimdi nereye şimdi hangi çağın içinden geçiş, sessiz derinden göz alıcı…..Hani gözlerin görmediği nice diyarların peşinden ve ayaklarım artık…….
Ayaklarım artık yürümüş olduğu tüm potinlerine isyan içinde çıplaklığı istemekte…..Çıplaklığı beklemekte bildiği tüm ayakkabı çeşitlerini atmalı ayağından yalınayak yola koyulmalı şimdi…..
Toprağı tanımalı birebir; çimlerin ıslaklığını almalı teninin içine, halhallarını rüzgarın sesine karıştırmalı, karıncaların izlerine takılmalı…….
Şimdi ki yürüdüğü yollarda giydiği hangi ayakkabılar varsa atmalı ayağından. Yollar bitmese de geride ise de ayakkabılar gitmeli eskimiş renkleri; aşınmış ökçeleriyle……
Şimdi kalan ne ki yapmadığın: BİR KALDI YALINAYAK SOKAKLARDA YÜRÜMEK; VE ATEŞ YANAN DAĞ BAŞLARINDA RAKSETMEK……
16.03.2013 08.48
Valla yalan yazmışım çıplak ayak sokaklarda bir kez yürüdüm ben ama mecburiyetten….(1)
Raksa gelince ; yıllardır var ama dağ başlarında dans isteği de yıllardır var……(2)
1 VE 2 YAŞAMA DAİR DENEMELER KİTABINDA....