Beyaz bir ceket giymiş; kolları biraz kısa… Kırılgan bir görüntüsü var uzaktan çocukça….saçları kısa kesim gibi olsa da sanki biraz uçları alnında.
Zaman zaman ara versem de Antalya Devlet Senfoni Orkestrası için konuk olurum o koltuklara; yaklaşık 20 yıldır. Ne zamanlar, ne anlar geçti buralardan: Elinde süt kutusu olan 4 yaşında bir erkek çocuğu takım elbise içinde; birlikte Requem izlediğim Cevdet Akgün… Sonra Canım Nermin….ve geçen hafta Figenim…. Tüm bu kişileri saysam da çoğunlukla yalnız gittim… yalnız her daim üstümde geceye dair bir kıyafet ve çoğunlukla uzun siyah saten eldivenlerim ya da bordo; veya altın renkli olanlar… Anımsamamak mümkün mü; küçük çocuk ile çıktıktan sonra saçlarımda çiçekler hamburgerciye gidişimizi; mümkün mü unutmak o koltuklarda gencecik dul bir kadın olarak zor iş günlerinin ardından ruhumu müziğe bırakışımı….Unutmak ne mümkün kendi kıyametimiz yaşarken oğlumla; Rodrigo’ nun gitar konçertosu notalarında akıp giden gözyaşlarımı…
Yıllar işte su gibi akıp gitmiş; küçük çocuk çooook uzaklarda; Cevdet Akgün Zonguldak’ ta hala ve hala dost; Nermin Ankara’ da Figenim buralarda…. Ben bu gece yine yalnız uzun siyah saten eldivenlerim; gözümde numaralı kelebek gözlüklerim ile….ama hayata dair korkuları olan o genç kadın değilim artık…daha farklıyım ama koltuklar aynı; sonrasında rastladığım SOKAK KEDİM aynıJ Ve belki de saydığım günlerde çok küçük olan beyaz ceketli genç sahnede….
Sen ne yaptın çocuk? Ellerin mi sihirli idi; bizi mi delirttin, notalar mı seni delirtti….. O nasıl bir piyano çalmaktır; o nasıl bütün bir salonu peşine takıp da soluksuz bırakmaktır…. Sen ruhunu nerelerde besledin de ruhundan piyanoya; piyanodan bize tüm yaşamı, tutkuları uzattın….Doyamadık sana çocuk, defalarca çağırdık; üst üste çığlıklar attık saloncak…..Sen hangi zor besteyi nasıl bir ustalıkla çaldığının farkında mıydın? Sen o ince zarif vücudunla, piyanonun başında nasıl yüceleştiğinin ayırdında mıydın?
Sen ne yaptın çocuk? Bu gece yıllardır konser salonlarında ruhumu kanatan tüm notaları kovaladın. Bana dedin ki bitti acılarının çağı; şimdi tımar zamanı….BEYAZ GELDİ DÜNYAYA; SANATLA GENÇ KUŞAKLA…..
Bu gece konser salonunda yine başımı koltuğa dayadım; senin güzel ellerinden, ruhuma inen S. PROKOFİEV Piyano Konçertosu no:1 ile yaralarımı dağladım; ruhumu elime aldım da kalbime bağladım….
Yolun açık olsun çocuk; Anto Bayram KARAMENDERES….
Yolun açık olsun çocuk; Anto Bayram KARAMENDERES….
Yolun açık olsun çocuk; Anto Bayram KARAMENDERES….
21.12.2012 23.45 Yonca AYAS
ANTO BAYRAM KARAMENDERES
1989 yılında doğan sanatçı piyano eğitimine 11 yaşında A.Ü. Antalya Devlet Konservatuarı'nda Doç. Sami Mirzeyev' in öğrencisi olarak başladı. 13 yaşında ilk kez verdiği konser ANDANTE ve MİLLİYET SANAT dergilerinde çok iyi eleştiriler aldı. Bir çok yarışmada ödüller almış olan A.B. KARAMENDERES ODA müziği alanında da arkadaşlarıyla kurduğu gruplar ile aktif çalışmalar yaptı...Ve de ÇOOOK YAKIŞIKLI....