BAHÇEMDEN
Bazen gerekir gitmek veya durmak…….
Dönüp de kendine bakmaz isen akıntıya kapılıp gidersin; yaptıkların alışkanlık olur ve alışkanlıklar karakterin, kaderin…… Gittim; meydanlardan, pankartlardan, siyasete dair sivil toplum kuruluşlarından…..
Gittim……. Çünkü herkes için ezbere geçmiştik; çünkü hep aynı tepkileri farklı olaylar için vermeye başlamıştık. Çünkü bir baktım ben bile evet, evet ben bile otomatiğe bağlamaya başlamıştım. Ben bile bazen meydanlara çıkmaya başlamıştım….. Ve meydanlarda hepimiz bağırıyorduk; bazıları ise küfrediyor ve hatta yakıp yıkıyordu….. Nasıl bir sivil itaatsizlik idi bu? Gittim; meydanlardan, pankartlardan, siyasete dair sivil toplum kuruluşlarından…….
Gittim……. Çünkü her olayın, her toplantının ele alınan her mikrofonun siyasete dair fırsat sayılmasından yoruldum; her kim yaparsa yapsın…… Konuşulması gereken sorunların konuşulmamasından; ilime bilime dayanmayan demagojik siyasi söylemlerden gittim…….
Gittim; hep güçlü olan; öyle tanınan ve kırılabileceği bile düşünülemeyen kadından da gittim. İçimdeki başka bir kadının peşine takıldım. İçimdeki hassas kadının çıkmasına yol açabilmek adına gittim. Siyasete dair yazmamaya bile çalışıyorum. Çünkü o kadar çok yazılıyor ki…..
Gittim; çiçek yetiştirmeye, aşk şiirleri söylemeye, müzelerİme gittim. Herkes öfkeli, herkes bağırıyor, herkes nefret içinde küfür ediyor. Anadolu’ nun ne halaylarından, ne hoş görüsünden eser kalmamış. Oraya döndüm AŞKA……… Böyle gidemez ya da ben gidemezdim. Nefret söylemleri içinde; insanı sadece verdiği oy ile yargılayan hatta hakaret eden bir düzende…… Bütün politikacılar GELİP GEÇİCİ AMA İNSAN KALICIDIR. İnsana gittim.
Birilerinin bu ülke topraklarında yaşayacak her insan için; doğacak her bebek için farklı eylemlerde bulunması gerekiyordu. Bu farka gittim. Bağırmak yerine anlamaya çalışmaya, meydanlarda nefret söylemleri yerine doğaya çiçek tohumları atmaya gittim. Bu nefretle gidemeyiz gidemem; nefretten gittim.
Işığa inanıyorum, insana inanıyorum, her karanlığın kendini bitireceğine inanıyorum ama bunun için ışığa, sevgiye, doğaya ve GÖRÜŞÜ NE OLURSA OLSUN İNSANA inanmak gerek. Birlerinin sevgi ve inanç tohumları atması gerek. İNSANA GİTTİM.
Yokum artık meydanlarda, pankartlarda, çığlıklarda döndüm başka bir yola……. Sevgi tohumlarının ışığında; çiçek ekerek, dans ederek, şiirler söyleyerek bozulan dengeyi düzeltmeye gittim……KADINCA EN KIRILGAN YANIMLA, EN HASSAS DUYGULARIMDA……DOKUNMAYIN AĞLARIM…….BU YANIMI ARTIK SAKLAMAYACAĞIM……
AŞKLA AŞKA……
30.05.2014 22.48
PERGE....