ABDULLAH GÜL HAKLIDIR
Bence Abdullah GÜL haklıdır.
Hangi konuda mı ? Tabi ki cumhurbaşkanı olma şansını elinden kaçırmama konusunda. Tabi ki ben bu yazıyı siyasi, felsefi, tarihi ve sosyolojik olarak yazmıyorum.Bunca kocaman köşe yazarı dururken benim ne haddime? Bunca din, toplum, siyaset, felsefe ve tarih bilimcisi dururken yapar mıyım böyle bir saygısızlık? Ancak insani psikoloji olarak unutulan bir nokta dikkatimi çeken.
Şimdi lütfen kendinizi Abdullah Gül ‘ün yerine koyunuz:
Geçmişiniz , eğitiminiz ve bugüne geldiğiniz yollar ne olursa olsun elinize bulunduğunuz ülkenin Cumhurbaşkanı olmak fırsatı geçiyor; ne yapardınız?
Lütfen hemen bana ülkenizi ne kadar sevdiğinizi, fedakarlık edilmesi gerektiğini, barış ortamının korunması gerektiğini anlatmayınız. Ya da Abdullah Gül’ ün yol arkadaşlarının ne kadar zor durumda kaldığını… Gözlerinizi kapayınız ve arkanıza yaslanınız; rüyanızda hayal edemeyeceğiniz fırsat hatta sizin bile gelecek planlarınızda olmayan fırsat elinize geçmiş, hatta avucunuzun içine kadar gelmiş ama kaçırmışsınız da ucu elinizde, ne yapardınız?
En yakınınız olan hayat arkadaşınızla konuşurken bile hayal edemeyeceğiniz bir fırsat belki de.
Her insanın aklı karışır bence ve her insan burada bu noktada kendini ve isteklerini öne çıkarabilir. Yol arkadaşlarını bile unutabilir ve yola hangi amaçla çıktıklarını.
Ve işte o noktada düşünür insan niçin ben değilsem başkası; benden üstünlüğü ne?
Bir de düşünün ki geçirilmiş seçimde tüm politikalar sizin elinizden kaçırdığınız Cumhurbaşkanlığı üstüne kurulmuş ve zafer alınmış… O zaman…
O zaman hata nerede acaba? Sadece Abdullah GÜL mü suçlu bu noktada insani zaaflarına kapıldığı için; ya da en iyi Cumhurbaşkanı adayının kendisi olacağına inandığı için?
Peki kendisini en başta aday gösterenler ; bunun kriz yaratacağını bilmiyorlar mı idi?
Dönüp bakarsak; ki geride olanları neler konuşulduğunu bilemeyiz; ancak bugün Abdullah GÜL seçimden önceki noktada duruyor; değişen diğerleri. Madem Abdullah GÜL problem yaratacak bir isim idi en baştan neden aday gösterdiniz? Madem aday gösterdiniz direndiniz şimdi neden çekilmesini istiyorsunuz?
Kaldı ki birkaç yıl öncesine gidersek Abdullah GÜL şu düşüncede olsa haksız mı: ‘ Neden koltukları elime verip verip alıyorlar ki; kukla mıyım ben?’
Başta da belirttiğim gibi ne sosyolojik olarak; ne de tarihsel, politik ve stratejik olarak bunları incelemek haddim değil; ben sadece insan psikolojisi olarak bakmaya çalışıyorum olaylara .
Bir de vatandaş olarak bizi yöneten sevgili büyüklerimizin bu kadar önemli bir konuda düştükleri çelişkinin nedenini merak ediyorum açıkçası…
Ayrıca şu anki iktidar partimizin içinde bugünlere gelinirken neler yaşandığını; hangi planların kimlere ne sözler verilerek yapıldığını bilemediğimiz için ; bu aile işlerine dışarıdan karışmak ve de gazel okumak olur bence.
Ama unutmayalım ki söz edilen, üstünde tartışılan kurum hepimizi yakından ilgilendiren ATATÜRK’ ÜN KURDUĞU TÜRKİYE CUMHURİYETİ CUMHURBAŞKANLIĞI.
Ve bu konuda hangi kişinin, hangi partinin nasıl davrandığı da çok önemli; yılların ötesine bırakılacak değerler adına. Sanırım öyle bir isim olmalı ki şu saatten sonra teklif edilen; tüm kesimleri sustursun. Ama kim yapacak bu fedakarlıkları? Sizce kaç partimiz ya da politikacımız mantık ölçüleri içinde ve objektif bakıyor ki olaya? Kaldı ki ortada düşünülen ve üstünde tartışılacak bir isim bile yok; çok net olarak
Hoş bana sorarsanız eğitim olarak, birikim olarak, yabancı dil bilerek, ve gerek yaşantım gerek yazılarım ile tarafsızlığımı ispatlamış olarak, tavır tarz olarak ve de kadın olarak ben bile sorarım NİÇİN BEN DEĞİL DE BAŞKASI; YA SİZ?
10.08.2007 MİLLİYET BLOG
Yorumlar
Aranan kriterlere Uygun kayıt bulunamadı
Yeni Yorum