Şu anda saatler 00.47 gösteriyor. 12 Eylül oldu bir kez daha yıllar sonra.
Tam 28 yıl olmuş.O zaman doğan bebekler kocaman insanlar.
Oğlum benim o zamanki yaşımdan sadece 1 yıl eksik.
12 Eylül 1980……..
1999 yılında yani 9 sene önce de anlatmışım Yeni İleri gazetesi içinde yer alan ‘YAŞAM’ DAN’ isimli köşemde 12 Eylül 1980 gününe dair.
O nedenle yazmadım yeniden.
O yazı bir çok duygumu anlatmış zaten…..
Bizleri 12 Eylüle taşıyan sürece dairduygulrımı da anlatmış
üstelik kalemim ‘SUÇLU KİMDİ? ‘ derken……
Peki ya sizler ne düşünüyorsunuz?
SUÇLU KİMDİ?
Suçlu kimdi? Tam 19 yıl sonra masamın başında oturup,
ansiklopedilerimi karıştırırken aklımdan bu soru geçiyordu…
Suçlu kimdi?
Gençler mi, genç duyguları,
söyledikleri siyasal şarkılarla şahlandıranlar mı,
yazdıkları yazılarla dolduruşa getirenler mi?
Yoksa her konuda uzlaşmayı reddedip,
gözlerini gördüklerini, kulaklarını duyduklarına kapatan politikacılar mı?
Suçlu kimdi? Lise yıllarımı ölüm haberleri, bomba sesleri
arasında geçirmeme neden olan kimdi?
Siyaset ile ilgisi olmayan anne babaların bile hava biraz kararınca
üniversitede okuyan çocuklarını bin bir yürek çarpıntısı
ile bekleten kimdi?
Gencecik kalplere aşkı yaşamaları, okumaları gereken zamanda
isyanı, kan dökmeyi öğretenlerde mi?
Tartışarak, okuyarak yazarak değil de silahla kendini anlatmayı
öğretenlerde mi, meydanı onlara boş bırakanlar mı?
Suçlu kimdi?
Evet, güzel bir eylül sabahında böyle başladık yazıya
suçlu kimdi diye…
Çünkü bugün 12 Eylül 1980’de Ordunun emir- komuta
zinciri içinde giriştiği hareket oluştu.
Seçilmiş kurumlara dayalı yönetimi kesintiye uğratarak
siyasal sistemi yeniden biçimlendirmeye yönelik.
Bir ara rejim döneminin başlatan tarih.
Evet üstünde tartışılan tarih.
Askeri yönüyle, siyasal yönüyle çok konuşuldu ve
çoğunlukla da askerler hedef alındı sonrasında.
İşin en çok tartışılan boyutları değil benim kafama takılan,
Silahlı Kuvvetler için ‘‘ Niçin yaptılar bu harekâtı ya da
şunları şöyle şöyle yapsaydılar, yorumlarına girmek istemiyorum.
Öncesi ile benim derdim:
Hareket öncesinde Türkiye 1978’den sonra şiddetlenen
bir siyasal ve ekonomik bunalım içinde bulunuyordu.
Aralık 1978 de mezhep çatışması sonucu patlak veren ve
100’e yakın kişinin ölümü ile sonuçlanan toplu saldırının
yer aldığı olay için‘‘Kahramanmaraş gitmişti’’
diyor ansiklopedim.
İşte bizi buralara getiren suçlu kimdi?
Kim di hoşgörü dini olarak kabul ettiğimiz İslam dinini
mezhep savaşlarına çeviren,
kimdi Anadolu’da yan yana yaşayanları oy uğruna bölenler?
Ansiklopedim o yıllarda ölen gençlerin sayısını
ya da isimlerini vermiyor,
vermiyor ama o yılların politikacıları bugün
hoşgörü ve dostluk mesajları ile aynı koltuğu paylaşıyor.
Yıllar öncesi akıllarına geliyor mu hiç?
Sağı, solu, şu partisi, bu partisi yok bunun.
Olması gereken sağduyuyu hiçbiri gösteremedi bana göre.
Onların elinde tartışma yeteneği yoktu ki gençler örnek alsın.
Birbirine sırtını dönmüş liderler. Çok geç olgunlaşmadınız mı?
Çok geç tokalaşmadınız mı? Ama acaba gerçekten
öğrenebildiğiniz mi?
Sizler hala buradasınız, söyledikleri şarkılar ile
genç duyguları sömürenler,
yazılarla kışkırtanlar da burada.
Ya o gençler? Bacımdan başka kadın tanımayan,
eline gül değmemiş, aşk şiirleri yazma yaşında
‘‘ SAYENİZDE’’ vatan kurtarma derdine giren,
eşitlik getirmeye çalışan o genç kayıpların
bilânçosunu çıkarmaya gücünüz var mı?
Her zaman Atatürk yolunda ve
sadece görevini yapmak isteyen
Türk Silahlı Kuvvetleri’ni kışlasından çıkmaya
ve kendini yıpratmaya mecbur ettiğinizi itiraf edecek gücünüz var mı?
Gerçekten olgunlaştınız mı hepiniz değerli liderlerim?
Suçlu kimdi?
Orta öğretim yıllarımı kapsayan kabus dolu dönemin sonucuna,
böylesine güzel bir eylül sabahında ölen gençlere,
kayıp yıllara ağlamam neden olanlar ve
bu yazıyı yazdıranlar kimdi?
O yıllar içinde ölen tüm gençlere, bağrı yanan tüm analara,
sağ, sol, alt,üst ayırmadan tüm Yonca tarafsızlığım ile:
Canlarım bakın sonbahar yine geldi
ve hepinize hepinize yazık oldu.
YENİ İLERİ GAZETESİ
12 EYLÜL 1999 PAZAR