DARBE GÜNLÜKLERİ Mİ; DARBE İZLERİ Mİ?
DARBE GÜNLÜKLERİ Mİ; DARBE İZLERİ Mİ?
Ansızın başladı gibi sanki ama meğerse öncesi ve sonrası, sonraaasıııı varmış.
Belirtmek gerek ki bu yazı kesinlikle tarafsız, bir sesli düşünme denemesidir.
Daha doğrusu şu anda ülkede yaşayan belki de milyonlarca insanın aklından geçenleri hayal etmeye çalışıp da kaleme dökebilme uğraşıdır.
Gündeme bir bakalım:
Siyaset , din ve laiklik kavramları birbirine karışmış durumda; kim hangisini gerçekten; kim oy için ya da kendi için savunuyor?
Diğer tarafta Güneydoğu bölgemiz yıllardır birikmiş sorunlar içinde ve farklı talepler; farklı yorumlar ve farklı isimlendirmeler gündemde.
Ekonomik kriz dünya gibi bizi de almış götürüyor.
Ülkemizin her bölgesinin her meslek grubunun ve her kesiminin kendine özgü sorunları var çözülmeyi bekleyen.
İşsizlik ve gelecek kaygısı hiç eksik olmadı göklerden.
Kendini aydın; entelektüel sanan kesim; yazar çizer takımı ve de dahi gazeteler ise kapış kapış birbirini parçalıyor.
Taraf gazetesi baharı bekliyor tüm yazarları ile; Cumhuriyet gazetesi arada derede zam yapıvermiş; Türkiye ise doğrudan oylarınız şu partiye diyor, topluca…..
Biri birine darbeci diyor; diğeri dönek diye yazıyor…..
Zaman’ın çizgisi hep belli hiç değişmedi….
Radikal Gazetesi içinde Oral ÇALIŞLAR eski çalışma arkadaşlarına vurup dururken;
Ethem MAHÇUPYAN ‘ın masum olduğunu nereden bileceğiz?
Acaba inandığı için mi destek veriyor KÜRDİSTAN projesine yoksa zamanı gelince bir küçük ERMENİSTAN ‘ ı da ülkede kurmak için söz aldığından mı?
(Güneydoğu ve Kürt etnik kimliği hakkında en çok konuşma hakkına sahip olan insanlardan biriyim bu ülkede. Çünkü ben Siverek’ liyim. İşine gelenin işine gelince Kürdüm dediği bir ülkede oraların çocuğuyum ben oraların. Yanan dağlar benimdir.)
Ertuğrul ÖZKÖK yazılarının şekillendirilmiş yazılar olduğunu söyleyenler de var;
Peki Emin ÇÖLAŞAN hangi konumda?
Cumhuriyet gazetesi içinde de Aydın ENGİN hakkında yazılanlara bir bakınız.
(Yıllar önce bir yazısı için Sayın ENGİN’ e eleştiri mektubu yazmıştım ve CUMHURİYET çizgisinde olmadığını söylemiştim; ama savunmuşlardı onu yıllar geçti ve…..)
Ortalık darmaduman
Bu kadar farklı idiyseniz nasıl bir arada durdunuz yıllarca?
Biz şimdi hanginize güvenelim ki?
Tarafsız bir kalem; direk ortadan yazan entelektüeller; irdeleme yapan bireyler nerede?
Bu insanlar yazıp çizerken çalakalem mi yazıyor Allah aşkına?
Muhsin YAZICIOĞLU ilk defa helikoptere bindi; o da düştü.
Uğur DÜNDAR aile yaşamı nedeniyle dosyaya girdi; bu nasıl bir kaos……
Ülkenin geleceği, alacağı biçim hakkında senaryolar almış başını gidiyor…..
Üniter devlet mi?
Parçalanmış ve kurtarılmış bölgeler mi? (Kimden ve neden?)
Laik mi?
Ilımlı İslam mı?
Radikal teokratik devlet mi?
Kadının yeri nerede?
Asıl insanın yeri nerede?
Gerçekten değer veren var mı?
Biz birbirimizi parçalarken KURTLAR SOFRASINA DÖNÜŞMÜŞ DÜNYA üzerinde kimler mutlu, mutlu sırıtıp avuçlarını birbirine sürtüyor?
Tüm bunların üstüne bir de ‘Darbe Günlükleri’ girdi hayatımıza.
VE DE DARBE İZLERİ.
Doğrusunu yanlışını tartışmak bizim gibi sıradan insanların haddi değil; ama kafamıza takılan soru işaretleri ne olacak?
Günlük mücadele içindeki küçük insanlar, yani halk yani biz kime ve neye güveneceğiz?
(Özellikle bu satırdan sonrakiler tamamen irdelemedir)
Yıllarca kalemi savunan; yazarak düzeltmeye çalıştığına inandığımız isimler darbeci ise;
Medyada imza toplayan bu ülkeyi seviyoruz diyenler darbeci ise;
Rahat uyumamızı sağladığına inandığımız askerimiz, darbeci ise hele ki kim olursa ne olursa olsun bu ülkenin evlatlarının ölümüne neden olmuş ise;
Hak aramak için gittiğimiz mülkün temeline sahip insanlar darbeci ise;
‘Yurtta sulh cihanda sulh’ diyen ATA’ mıza sahip çıktığını söyleyenler kan dökmeyi marifet saydı ise;
İş adamımız darbeci ise;
BU ÜLKE İNSANI KİME NASIL GÜVENECEK?
Tüm ortaya dökülen kişilerin darbeci olduğunu kabul edelim; ve dün akşam canlı yayında Radikal Gazetesi köşe yazarı Avni ÖZGÜREL ‘ in dediğini de elimize alalım: Bu bir tren vagonların birbirinden ; diğerinin kim olduğundan haberi yok; anlamına gelecek sözlerdi bunlar. O zaman kimse masum değil. Diğer vagonun bugün soranlar ya da soruşturanlardan biri olmadığı ne malum.
İlk tutuklandığı gün basın özgürlüğü adına bu sitede Balbay’ a ait eski bir söyleşi yayınlandı ki hangi tarafın gazetecisi olsa, bu yapılırdı.
( Bu sitede yayınlanmak için bekleyen geçmişten günümüze: Fehmi KORU, Uğur DÜNDAR, Elif DAĞDEVİREN, Gani MÜJDE, Hasan KAÇAN VE DAHA BİR ÇOK SÖYLEŞİ VAR. ).
Ama şimdi bakınca gerçekten darbeci ise köşe yazısı yazamaz; yazmamalı; ya yazıları ile mesaj yollarsa?
Ya Muhsin YAZICIOĞLU’ nun helikopteri de bilerek düşürüldü ise; çünkü o da politika da farklı bir renk; farklı bir sesti.
Uzun bir süre geçti hala helikopter bulunamadı.
Son mitingde yaptığı konuşmasını dinlediniz mi?
Ya bu darbe izleri SOL Gazetesi yazarı Gamze ERBİL’in yazdığınca siyasi ilişkiler açısından sırıtıyorsa?
Ya onlar darbeci diyenler farklı bir darbe peşinde ise?
Ya
Ya
Ya………….
(Mel GİBSON GİBİ OLDUK DEĞİL Mİ KOMPLO TEORİSİ’NDEKİ ?
AKBABANIN YEDİ GÜNÜNÜ de UNUTMAYALIM))
Bu arada unutmayalım, atlamayalım; biz darbe izleri sürerken
KÜRT KONFERANSI düzenleniyor,
Belki Abdullah ÖCALAN ‘ da katılacak.
O konuda da kimin ne dediği belli değil.
YSK ile AKP, görevlilerin türbanı için tartışıyor.
Erbakan hala siyasetin içinde.
Demirel doksan yaşlarında galiba ama…
Tansu ÇİLLER kayıp;.
Mesut YILMAZ susuyor
HERKESE DOKUNULURKEN MİLLETVEKİLİ DOKUNULMAZLIKLARI DOKUNULMADAN YERİNDE DURUYOR.
(Buna da yıllar önce değindi bu eller)
IMF bize yeni krediler açmaktan söz ediyor.
Yeni ekonomik paketler açılıyor.
BAYKAL ise hala parti içi demokrasiden bihaber. Ve olması gereken bir SOSYAL DEMOKRAT; DUAYEN BİR POLİTİKACI olmayı başaramıyor. Bu eller O ‘ nu eleştirmekten yoruldu artık.
Hepsi birden darbecisi; izcisi; askeri, polisi, işadamı, siyasetçisi gündemde kalmak için yazmış olmasın bu GÜNLÜKLERİ?
Ya da başka başka olayları unutturmak ; gözden kaçırmak için?
YA DA HİÇ UMMADIĞIMIZ BAMBAŞKA BİRİ YÖNETİYOR OLMASIN BU DARBEYİ?
BELKİ DE BİZDEN BİRİ?
HANİ ŞU BAKKAL AMCA; YA DA DOKTOR ABLA, AVUKAT ABİ BELKİ DE HALDE BİR İŞÇİ……..
NE OLACAK ŞİMDİ?
Toprak gerçekten de kayıyor değil mi?
ŞEFFAFLIK İSTİYORUZ; YA DA HER BİR BİREY HER KALEM DÖKSÜN ETEĞİNDEKİ TAŞLARI…..
GÜVEN BUNALIMI İÇİNDE TÜRKİYE…………
BİRİLERİ OLMALI GÜVENİLECEK;
YENİ ORTAK BİZE AİT BİR YOL BULUNMALI…….
İlgili yazılar:
KARIŞIYOR KAFALAR VE ÜLKE ; Mehmetcan isimli blog arkadaşımın yorumu.
26 MART 2009
Saat 22.30
Yorumlar
1
Sayfa (1/1)darbe gunlukleri mi | Ugur Tuncel | 2009-03-28 12:40:34 |
Kiymetli arkadasim, bu Ulkede herkes her seyi biliyor ama nedense ne yapmasi lazim geldigi-ni bir turlu bilemiyor.Bir seylerin duzelmesi ve mevcut duzenden kurtulus icin, konusmak, yazilar yazmak, toplantilar yapmak,gosteriler duzenlemek maalesef yetmiyor. Duzenden nemala-nanlar ile nemalanmayi umanlar oyle arsizlas-ti ki yuzune tukursen umurunda degil. Ne Dev- let, ne millet ne de doga onlarin umurunda. Biz ne yapmaliyiz!!! Bu gidise dur demenin bir baslangic noktasi olmali.Bu Ulkenin kisi-ligi bozulmamis insanlari birbirlerini bulma-li, bir eylem plani olusturmali ve de mucade-leye bir yerden baslamali.Bence baslanacak nokta "SECİM SİSTEMİ" olmali.Bundan daha va- him ve korkunc hic bir sey yok Ulkemizde.Guya Ulkeye hizmet etme soylemi ile yola cikanlar o mevkileri satin aliyorlar bu sistemde.Daha aday adayi olabilmek icin bile partinin belir-ledigi bir parayi partilerine yatirmak zorun-dalar ve o andan itibaren otomatik masraflar ve odemeler gundeme oturuyor.Kim fazla oderse o mevkii onun oluyor.Soruyorum sizlere satin aldiginiz bir mali baskalarinin hizmetine bedava verirmisiniz? Ya da satin aldiginiz bir isyerinde bedava hizmet verirmisiniz??? Olayin ve de dejenarasyonun korkunc boyutu burda basliyor.Nerde bu Ulkenin yazar-cizerleri, insan haklari savunuculari ve bu-yuk hukukculari nerde??? Neden buna mani ola-cak davalar ilgili mahkemelerde acilmiyor??? Neden hepimizin ve de daha tuyu bitmemis sabi-lerinin haklarini gaspedenlerden hesap soramiyoruz??? Eger biz bunlardan baslayarak bir seyleri duzeltmeye baslamazsak yazik olacak gelecek nesillere. Saygilarimla. | ||
Kirlenen kim? | Uğur Şimşek | 2009-03-28 11:21:12 |
Çok güzel ve bi okadarda kafa karışdırıcı bir yazı kaleme almışın sevgili arkadaşım öncelikle elerine, yüregine saglık.Bazen düşünüyorumda hayata neden bu derece güvensiz bakıyoruz ve herkesin yaptıkarında bi art niyet,bi kötülük, bi çıkarcılık aramak tayız.Bunun sebebi dışarda gördügümüz çıkarlar ilişkileri çerçevesinde kurulmuş bir birine baglı ve bagımlı düzen ler tolulugumu? Bunların içinde aynı idoolojide yürüyen siyaset olabilir, dernekler, kuruluşlar,sivil toplumlar hatta askeri sistem dahi olabirlr. Bizi güvensizleştiren kesinlikle burda görev alan insanların kendi idoolojisinde bir sistem kurması olamaz. Benim düşüncem asıl önemli olan yılardır bizlere ata sözü diye yurturulansafsatalarla insanların birbirine olan güvenleri yıkılmış ve insan kendi dogrusundan başka dogru kabul edemeyen birşey haline gelmiş oması.Etrafıma bi göz gezdiriyorum bakıyorum siyasetmiş yalan, ergenokon oldugunu savunan yalan biz ergenekon degiliz diyen yalan, adalet adaletsiz siyaset seviyesiz, askeriye düzensiz,yani etrafımda hiç bir şekilde temiz kalmış çıkış yolu yok gibi gözüküyor.Ama böyl olmamalı bukadada nasıl olurda bozulabilir bir dün ya diyorum o anda aklıma kendim geliyor ben temizmiyim yoksa bende kendi menfeatleri çerçevesinde bi idooloji peşinde koşan kirlenmişligin bir paçasımıyım? Evet kesinlikle bende kirlenmişligin bir parçası oldugumu kabul ediyorum. Eger ben temiz olmayı başara bilseydim inanıyorumki dünyada tertemiz olacaktı. Unutmayalımki Temiz insan temiz aile, Temiz aile temiz toplum, Temiz toplum temiz ülke,Temiz üke temiz dünya demektir. | ||
SEVGİLİ ÖZLEM | YONCA | 2009-03-27 13:06:59 |
Seni burada görmek ne güzel; Evet mışlar gerçekten çok. Ve gerçekten de altımızdan toprak; elimizden ülke kayar gibi sanki..... | ||
Darbe İzleri | Özlem Akaydın | 2009-03-27 12:18:21 |
Biliyor musun sevgili Yonca, ben de uzun bir süredir bunu düşünyorum, sahi biz kime güvenceceğiz? Sonu - mış - larla biten darbe teşebbüsleri ne kadar gerçek acaba? Somut verilere dayandırılmayan o kadar çok konu var ki. Çok haklısın, gerçekten bastığımız topraklar kayıyor. Sevgilerimle... |
1
Sayfa (1/1)
Yeni Yorum