FARKLI BİR IŞIĞIN PEŞİNDEN KOŞMAK: HALEP.....
Halep Müzesi tarafından verilen tanıtım kitapçığından alıntıdır.
Halep ‘ e gitmek……..
Söylediğim zaman herkes çok şaşırmıştı bu fikre……
Halep’ e gitmek………
Hem de yılbaşı için……..
Gidilecek seçebileceğim farklı yerler vardı elbette ama Halep için verilmiş bir sözüm vardı neredeyse 3 yıl öncesinden…….
Zaman geldi geçti; söz verenle verilen bazen uzun bir süre haber alamadılar birbirlerinden; bazen üst üste oldu görüşmeleri yüz yüze gelmeden…….
Bazen de bir kahve içimi belki de…….bir kez….sadece…….
Halep Kalesi iç yollarından.....
Ama sıcacık bir dostluk; sanki yıllanmış bir tanışıklık oradaydı işte; sessiz derinde……..
Tanışıklık vardı elbette; yüzyıllara taşan aynı topraklardan; aynı halaylardan, aynı ağıtlardan gelen bir tanışıklık…… (Resimdeki eskimiş ama eskimeyen yol misali)
Aslında bağları sıkılaştıran da halay benzeri bir ağıt; türkü benzeri bir tören olmuş idi yıllar önce Diyarbakır topraklarında……
Ve Halep; söz verenin söz verilene sözü, fırsatını bulunca çıkıverdi yerinden yıllar sonra……
30 ARALIK 2009 sabahı Antalya Gaziantep uçağı; yolculuğum başlarken siyah pantolonum yıllar önce Fransa’ dan gelen, ve leopar kol manşetli siyah kahverengi 12 yıllık Vakkoroma kazağım en az 10 yıllık beyaz Benetton mantom ile tamamlamış idi kendini. ( Sanırım vintage oluyorJ)
Kocaman özel araç ile yüreği daha da kocaman arkadaşım aldı beni alandan. Gaziantep turundan sonra; (okuyanlar hatırlar bu güzel kentimize olan sevgimi ; hayvanat bahçesi fotolarını.) sınırı geçerek ki biliyorsunuz vize kalktı; Suriye topraklarına girdik.
Güzel bir yolculuktan sonra Halep içine girince şaşkınlık sardı beni; çünkü ışıktan elbiseler giymiş binaları; gençlerin şen kahkahaları ve güzel Arap kızlarının sıcaklık ve eda dolu bakışları ile HALEP çoktan hazır idi yeni yılı karşılamaya.
İlk akşam biraz dolaştıktanve nargile içen kızlara hayran olduktan sonra dinlenmeye çekildim. Ama arkadaşlarıma da ertesi gün yalnız gezme isteğimi belirterek. Türkçe bilen mihmandar önerdiler ama hayır. YOLLARINDA KAYBOLMADAN BİR KENTİ TANIYAMAZSINIZ .
Ertesi gün lezzetli patlıcan konservesi, zahter, zeytinyağı ve peynir zeytin çeşitlerinin süslediği kahvaltıdan sonra biraz dinlenip öğleden sonra attım kendimi sokaklara.
Halep Müzesi girişi ; kartpostal
Önce Halep Müzesi ki ; o güzelim gözler heykellerde de mevcut.
2 Aşık Mozaiği ; kartpostal
Hadatou; Arslan Tash; kartpostal
Kartpostal
Türk olduğumu öğrenen müze müdürü ile bir kahve içimi sohbet.
Sonra ver elini Halep Kalesi ki sanırım anlatmaya fotoğraflar yeter.
Fotoğrafa gölgemi bilerek düşürdüm; ustalarımın dikkatine...
Ve Halep eski çarşısında küçük bir tur ve alışveriş.
Tanıtım kitapçığından alıntı.
Akşam ise kıyı köşe inanılmaz güzel, salaş ama muhteşem bir lokantada kebapların en güzelleri doyurdu karnımızı.
Bu arada tabi ki çamın altına koymak için kendime ve ev sahiplerine küçük hediyeler aldım. Zaten bir önceki gece ışıl ışıl evleri görünce balkon için ek ışıklar almıştık.
Yeni yıla girerken sakin gecemizde artık ezberlediğiniz fotoğraflarda gördüğünüz kadife abiye yakası işli yine yıllanmış bordo elbisem ve gümüş el üstüm vardı.
Ve 1 OCAK 2010 ; oğlum ile yılın ilk sohbeti.
Ertesi gün ise Saint Simon gezisi vardı benim için.
Fotoğraflar çektim sizler için.
Kartpostal
Bu geziye başlarken gezdiğimiz Halep sokaklarında yer alan evlerin güzelliklerini, şehir düzenini ve de bahçeleri vurgulamam gerek.
Tanıtım kitapçığından alıntı.
Tanıtım kitapçığından alıntı.
Dönüşte küçük bir dağ yoluna sapıp ; bir restorana düşürdü bizi yolumuzu; bir duble rakı içtim Kürt Dağlarına bakarak……
Veda zamanıdır şimdi....
Artık dönüş yakın…….
Ertesi sabah beni Gaziantep Havaalanına bırakacak özel araca teslim edildim; beynimde rengarenk resimler; yüreğimde gülümseten sevgi dolu izlenimler ve valizimde tarafıma sunulmuş sevgi dolu; dostluk dolu hediyeler…..
Yılbaşında HALEP’ E GİTMEK………..
HAZİNE SANDIĞIMA KIYMETLİ BİR ELMAS DAHA EKLEMEK……..
NOT: Yazıda kullanılıp da alıntı belirtilmeyen tüm fotoğraf çekimleri bana aittir.
Kalede çekilen fotoğraflarımı adfını bilmediğim turistlere borçluyuz; Saint Simon fotoğraflarımı ise (mavi kazaklı olanlar) otomatik makina ayarı ile yine kendim çektim......
Fotograf cekmek veya Cekmemek | Ahmet MiM | 2011-03-06 22:41:32 |
1. Öpüsürken fotograf cekmek öpüsmeyi nasil öldürürse, bir seyahatin tadini cikartmaya calisirken fotograf cekmek ve notlar tutmakta beni o kadar rahatsiz eder. 2. Avrupada uzun yillar yasayarak, insanlarin nasil ve neden icerilerine kapandiklarini gören ve bilen bir insan olarak, Anadoluda yasayan sizi, bu kadar icinize kapanik görünce hayret ettim. Tabiiki bunlar sahsi düsüncelerim ve zevklerim. Belkide resimler, baska resimler veriyor. Haleb´in insanlari, sosyal yasamlari bende en fazla iz birakanlardan iyi günler | ||
süpersinnn | abd. | 2010-02-07 14:08:29 |
Sen harika bir gezginsin yonca,zaten seninle gezide d.bakır havalanında tanışmıştık.bence t.c turizm bakanlığı sana tanıtım için bütçe ayırmalıdır.mutlu ve sağlıklı nice günler ve geziler dilerim. | ||
sen harikasın | emin hoca | 2010-01-14 12:57:43 |
Sevgili hocam senin bu harika yaşamından ve yaşamını bize yansıttığın bu yazılarından dolayı kutluyorum.Tüm güzellikler seninle olsun.AMA BENİ GEÇEMEZSİN...Sevgiyle kal. | ||
Teşekkürler | kemal güneş | 2010-01-14 09:26:22 |
Sevgili Yonca; Suriye'ye gitmeyi ben de çok istiyorum; sayende merakım iyice şiddetlendi. Önümüzdeki yaz Beyaz Rusya-Ukrayna gezisini tamamladıktan sonra(tabii babam ve annemin sağlıkları ön planda; şu an ikisi de hasta)kışın Suriye'ye geçeceğim. Çok güzel yazı ve fotoğraflar hazırlamışsın; sevgi ile kal.... |