BENİM ADIM FERİDUN' A DAİR

Pazar   sabahı; havuzda  yüzülmüş,  kahvaltı edilmiş. Rehavet  içinde  sinemaya  gidilir; hangi  filme?  Feridun’  a……..

Gittim…..keyifle izledim…….

 

                                     

 

‘Benim  adım  Feridun’ adı  Ersan  olan bir adamdan  Feridun’a nasıl geçilecek diyordum ki;  geçiş  güzel oldu.  Ancak  anlatmayalım  ki  filmi  izlemeye  gidenlerin keyfini  kaçırmayalım.

Hatta filmi  hiç anlatmayayım ben;  duygularımı  yansıtmaya  çalışayım. 

Filmi  izlerken, geçmişin  koridorlarında  koştuğumu  hissettim;   a  şu  dizinin  Tijen’  i;  o  filmin  annesi  ya  da  filanca  filmin  babası  misali.  Öylesine bizden,  bize yakın  bir  film.  Çağan  Irmak  bir  tür  Türk sinemasının  LOL  toparlamasını  yapmış.  LOL  (League of  Legends)  bir  bilgisayar  oyunudur.  Efsaneler  ligi.  Bu  toparlamayı  sadece  karakterler  açısından değil;  o  tanıdık  karakterleri  canlandıran  sanatçılar açısından  da  yapmış. Ama……  bu ama kısmına   döneriz; koridorda  yürümeye  devam….  Koridorda  yürürken  hayatımızın  yanlışlarını da minik  minik vuruyor  yüzümüze  film.  En  önemlisi de ilişkilerde  insanların bir  müddet  sonra  nasıl  rahatlık batağına battığını. Daha  doğrusu  yaşam koşturması  içinde,  bazen,  hatta çoğumuzun  nasıl  rahatlığa doğru kaykıldığını.  İki  cins  için  de  yazmaktayım bunu;  hatta  daha da  acısı şu  ki;  nedense  hayatımızı  değiştirmesini veya  renklendirmesini  hep  başkalarından  bekliyoruz.  Ben,  bunları  yakaladım  filmin  içinde.  Hani  sırf,  bunun  için bile  gidilir,  izlenir.

Oyunculara gelince;  hepsi,   yılların içinden süzülmüş  insanlar ama  ailenin en  akıllısı;  gerçeği  ilk fark edeni;  canlandırdığı rol  içindeki  Defne  Yalnız. Az ama  öz konuşan;  geçmişin taşıyıcılığını üstlenmiş, bir  çınar idi o.   Zor bir  rol;  belli  noktalarda  filmin durağanlığını kıran bir  rolü almış götürmüş  Defne  Yalnız.  Duruşu  bile ‘ben  çınarım’  diyor;   hem rolü  için  hem de Kendisi Defne  Yalnız  için.

Ama,  farkına  varmalı ki  Çağan  Irmak,  tekrara düşmeye  başladı artık.  Hani  acaba yeni  ufuklara koşma  zamanı  mı?  Türkiye  bu  konuda zengin,  bereketli…..

Halil Sezai’ ye  gelince;  oyunculuğunu eleştirmek  bir  yana  ama  bu  film  için  yanlış bir seçim;  tabi  ki  İncir  Reçeli’ ni anımsatmak  istemiyorsanız.  Karakter zaten  benziyor;  izlerken  ara  ara  ‘hangi  filmdeyim’  oldum.  Bence  bu rolün O  na  verilmesi  filme  ve  kendisine  de  haksızlık.  Artık  Halil Sezai de  başka  roller  için zorlamalı  kendini. Hani  sanki s etten  hiç  ayrılmamış  gibi.   (Bu rol  için  Türkiye’ de  aklımdan  geçen tek  isim var;  keşke olsaydı dedim:   TEOMAN. Çağan IRMAK  umarım  bu  notu  aklına  yazar.)

Tüm bunlara  rağmen;  tecrübeli  oyuncu kadrosu için; durup  insani minik hatalarımızı düşünmek  ve  gülmek için;  özenilmiş,  derli toplu  bir  filmi;  zor  bir  şekilde  tek  mekanda  kotarılmış şekilde  izlemek  için ( bu kısmı  yönetmen  ve yetenekli  oyuncuların  başarısı)  Büşra  Pekin’ in  ilişkiler  hakkındaki  sözleri  için  izlenmeli bence;  ‘ Benim Adım  Feridun’ .

Sinemaya  zaten  gidilmeli……..

22.11.2016 17.36

FRAGMAN

Yorumlar
Aranan kriterlere Uygun kayıt bulunamadı
Yeni Yorum
(*) İsim :
(*) E-Posta :
(*) Konu :
Yorum
Güvenlik Kodu :
Resimde gördüğünüz güvenlik kodunu giriniz (5 hane)
CAPTCHA Image