Şiddet veya yeğinlik, temel dürtü ve varoluş gereği savunma veya karşı savunma harici daha çok insanlarda ve topluluk halinde yaşayan hayvanlarda grup içi otorite sağlamak için diğerinin varlığını tehdit unsuru görmek ve onu bu konuda denemek daha doğrusu sindirmek için karşı tarafa uygulanılan zarar vermeye yönelik psikolojik davranış türüdür.
Max Weber otorite tiplerini 3'e ayırır:
Geleneksel otorite, karizmatik otorite ve hukuksal (demokratik) otorite. Geleneksel otorite, geleneklerin büyük saygı gördüğü, toplumsal düzenin ağır değiştiği toplumlarda ve kurumlarda görülür. bu gibi ortamlarda iktidarın kaynağı; gelenekler ya da yerleşik inançlardır.
Karizmatik otorite, önderin olağanüstü gibi gorünen niteliklerinden doğar. İktidarin kaynağı, bizzat kişinin doğuştan sahip olduğuna inanilan özelliklerdir. Büyük bir kahraman ya da çok zor koşullar icinde toplumu çıkış yoluna sokabilmiş olan bir önderin iktidarının kökeninde karizmatik otorite bulunur. Çoğu zaman mantıkla araştırılmadan, onun olağanüstü niteliklere sahip olduğuna inanılır.
Hukuksal (demokratik) otorite, ne geleneklerden, ne de olağanüstü kişisel niteliklerden kaynaklanır. Bu tür otorite söz konusu olduğunda, iktidarın kaynağını akıl ve kurallar oluşturur. Kişiler belli kurallara göre iktidara gelir, belirli sınırlar içinde yetkilerini kullanır ve belirli kurallara göre iktidardan uzaklaşırlar.
Bu üç "meşru" otorite kaynağına, genelde meşru sayılmayan; kaba güce ve baskıya dayalı otorite de eklenebilir. Köklü siyasal rejim değişikliklerinin en azından başlangıç dönemlerinde, siyasal iktidarlar ın ana kaynağını bu tür bir otorite oluşturur. Zamanla diğer otorite türleri devreye.
Max Weber (21 Nisan 1864-14 Haziran 1920), Alman düşünür, sosyolog ve ekonomi politik uzmanı. Modern antipozitivistik sosyoloji incelemesinin babası olduğu düşünülür. Sosyolojiyi metodolojik olgunluğa ulaştırmıştır.
Weber, siyaset sosyolojisi ve eğitim sosyolojisi alanında yaptığı araştırmalarıyla da tanınır. Marx'ın sınıf temelli çözümlemelerinin yerine statü kavramını getirmiştir.
PEKİ ŞİDDET:
OTORİTE İÇİN MİDİR Kİ?
HER ZAMAN?
KENDİNİ SAKLAMA DÜRTÜSÜ DE OLABİLİR Mİ?
Şimdi önemli sorumuz bu: Bizi yöneteneler hangi tür otorite içindedirler; kendileri sözünü ettiğim tanımları biliyor mu?
Değişmeyi düşünüyorlar mı?
Ve bizler yani ÇAPULCU HALK ne istiyoruz; ne istemeliyiz; nasıl istemeliyiz?
06.06.2013 09.06