NAMELER Kİ RUHUMUZDA ESEN TINILARA EŞLİK EDEN....
Uzun ve yorucu bir hafta idi.
İstanbul ‘ da İş Hukuku Dersleri arkasından Pazar sabahı erken saatte Antalya ve akşam üstüne kadar kitap satıp, imzalamak. Evet, hepsi benim tercihim, hepsi hoş eylemler ama Pazar akşamı saatler 16.00 olduğundan perişan bir şekilde eve attım kendimi. Kanepede uyuyakalmadan önce kısacık bir duş alarak. Saatler 19.00 olduğundan telefonumdan kulağıma gelen sıcacık ses ile uyandım; işte benim saatlerim başlıyordu.
Kalktım bir uyanma duşu sonrası özenle giyindim. Çünkü:
Çünkü Antalya Kültür Merkezi Perge Salon’ da verilecek muhteşem bir konsere yetişmem gerekiyordu.
Salona girdik arkadaşım ile; tanıdıkları selamlayarak; oturdum , başımı koltuğa yasladım……
Ve gönlümün eğlenme, ruhumun dinginleşme; beynimin dinlenme anları başladı……
Peşrevciklerden derin aşk şarkılarına uzanan tatlı bir yolculuk idi ruhumu saran. Aydemir TUNCER’ in kendine has sanat dolu şefliğinde yükselen nameler baki idi artık gök kubbede.
İsmail Baha SÜRELSAN Türk Sanat Müziği Korosu, Üstadı anma gecesinde aldı götürdü beni ruhumun içine, aşkın, hüznün saygının derinlerine.
Değerli okul arkadaşım Mehmet Emin KAKAN’ ın satırları ile Üstadı ve şarkılarının öykülerini yeniden anımsamak, sanat gecelerinin gönüllüsü Aslı Hanımefendinin sunumunda bir başka güzel idi.
Hele ki yıllar sonra yeniden; hemşerim can parçam İhsan KILAVUZ ile karşılaşmak.
Uzun derin, gizemli nağmelerin içinde; notaların ardından nasıl geçti zaman?
Uzun günlerin ucundan eklenen haftanın yorgunluğu geçmiş; ruhum dingin, yüzümde güller açarken….geceyi sıcacık bir ıhlamur kupasında, limon tadında sıcacık ama tazelendiren benimsi bir insanın sohbeti ile tamamlamak.
Sanat lazım bize; sormak için, anlamak için, özellikle de yorulan ruhumuza şifa için…..
Üstadımıza rahmet ki gönüllerde yaşamakta; konservatuarımıza sevgiyle…..
14.04.2015
Dr. F. Yonca AYAS