Kadınlar kuaföre niçin gider?  Güzelleşmek için deseniz de aslında kendilerini  daha iyi hissetmek  için derim ben.  Ve  aşağıda yer alan olaylar  iki saatlik bir kuaför ziyaretinde geçmiş olup  aynen  vuku bulmuştur:

Bakırköy  sabah  saat  09.00. 

İşkadınımız   saçlarını  yıkatıp taratmak  ve  de  tırnaklarını  düzelttirmek için  girer kuaförden içeri.  Bu  kuaförü   oğlunun  komşusu   tarif  etmiştir.  Saçları yıkansın diye oturur beş dakika geçmeden  cebindeki parayı almak için yana yaptığı hafif  bir hareket  ile  koltuk,  lavabonun bir parçası  ve kadın yere…..Neyse ki yaralanmadan atlatır olayı   ….çık git değil mi  yok yok kararlı  saçlarını yıkatacak, yaptıracak…. Bu fasılayı hep beraber  atlatırlar  ve  kadın koltuğa oturur;  manikürcü  kıza  şöyle der:

‘Tırnaklarımdan birinin ucu kırıldı ama  rica etsem  çok kısaltmadan düzeltebilir miyiz?’

Saçları  kurutulurken  ellerini  uzatır  ama ellerinde bir  faaliyet;  kız sanki  törpü  yapmıyor  da 100  metre  engelli  koşuyor.  Kadınımız  ne  oldu diyemeden  bir baktı  ki  tırnaklar  kısalıvermiş  gitmiş….. Kız ise  şirin şirin gülümsüyor  bir dakika daha bir dakika önce  bu  kız  ‘Oval mi  yapalım kare mi?’  diye sormadı mı?  Ne  çabuk gitti  tırnaklar?   Yapılacak ne var ki?  Diğer elin tırnakları da kısaldı, kadın   oje bile sürdürmedi,  çantadan ojesini  çıkardı  ve  başının çaresine  baktı.

Nasıl  bir basiret bağlanması  ise bu  kadın  oturmaya  devam  etti  o kuaförden  çıkamadı……. 

Sıra geldi  saçlara,  ancak kadının saçlarının  ön yarısı kısa küt  arka taraf ise  uzun;  bakınız fotoğraflar. Ön kısma düz fön çekilecek  arka balık sırtı örülecek.  Bu model orijnaldir,  kadına aittir….

Fönü  çekecek çocuk saçları ayırırken  uzun bir tel  öne karıştı;  normalde arkaya  doğru alması lazım ama ne gerek var canım; çocuk tuttu  saçı  ve makas ile  değil dikkatinizi çekerim eliyle koparıverdi….eliyle  çıt  diye….

Kadın artık dayanamadı  ve çığlığı  bastı……

Ama işin ilginci inat bu ya  oturmaya devam…..Ve kadının  saçı  ile dükkan sahibi  ilgilenmeye karar verdi. Fön çekildi  sıra örgüye geldi  ııııı  adam çıkan uçları tokalarla  tutturmaya çalışıyor….ve itiraf etti örgü  bilmediğini .  Örgüyü  o  ilk  çocuk  güzel yaparmışşşşş. Neyse  örgü  bitti  kadının oğlu  geldi  ve  çıktılar dükkandan  …..

Eh  bu kadın kim anlamışsınızdır tabi  ki…..Bu  durumlar beni mi  buluyor?  Tuhaflık  ben de mi,  ben mi  çekiyorum bu olayları  kendime sizce?

29.03.2012  16.01