SAYIN CHP İSTANBUL İL BAŞKANINA AÇIK MEKTUP!
Sn. Başkanım!
CHP’ li olmanın ilk ve temel ilkesi doğruluk dürüstlük ve erdemli olmaktır. Ama nereye kadar, nasıl? CHP’ li olmak bir ayrıcalıktır, bir onurdur.
Partimiz ilk kurulduğu günden beri bu misyonları taşıyan insanların çalışmalarıyla bu güne kadar gelerek dimdik ayakta durmuş halkı adına mücadelesini vermiştir.
Ne yazık ki zaman zaman içimizden art düşünceli bazı insanlar bireysel çıkarları,koltuk sevdaları uğruna, doğruluğa,dürüstlüğe arkalarını dönerek, yasaları, tüzükleri çiğneyerek
perde arkası ayak oyunlarıyla bazı görevlerde söz sahibi olmuşlardır. Kendi yandaşları olmayan, yaptıkları haksız davranışları kabul etmeyenlere karşı iftiralar atarak, baskılar uygulayarak yetkilerini kötüye kullanmışlardır. Bu uygulamalar CHP’ nin sarsıntılar geçirmesine ve iktidar olamamasına neden olmuştur.
Sn. Başkanım!
Türkiye sancılı ve sıkıntılı bir dönem yaşamaktadır. Halk umutsuz, huzursuz bir bekleyiş içindedir. Güven ortamı kalmamıştır. Halk bir ışık bir yol aramaktadır. Umutlarını CHP’
sine bağlamıştır. Hiç kuşkusuz bu yol CHP’ sinden geçmektedir Umut kapısı da CHP’ sidir
Benim de buna inancım tamdır. İşte ben, bu inancımla ilkelerime, ideolojime sahip çıkarak kimseye ödün vermeden 50 yılı aşkın bir süredir CHP’ li olmanın onurunu taşıyorum. Ve ilçe
bazında başkan yardımcılığından tutun da mahalle temsilciliğine kadar görevler yaptım. Son genel seçimlerde de Şanlıurfa CHP milletvekili adayI olarak gösterildim. Bu çalışmalarım içinde haksızlıklara hakaretlere hatta tehditlere maruz kaldım. Korkmadım yılmadım.
Sn. Başkanım!
Tüm siyasi partilerimizin beyin takımı Ankara’ dadır ama Türk siyasetinin nabzı İstanbul’ da atar ve İstanbul Türkiye’ de siyasete yön verir. Ve siz bugün İstanbul CHP İl Başkanı olarak önemli bir görevi teslim almış bulunuyorsunuz sorumluluğunuzun ağır ve zor olduğunun bilinci içindeyim. Bunu başaracağınıza inancım tamdır. Ama geçmişte bir takım olayları bizzat yaşadığım, neler yapıldığını bildiğim için sizi tanımak, sizi kutlamak için ve biraz da bu yaşananları bilmenizin faydalı olacağını düşünerek sizinle görüşmek istedim. Maalesef defalarca randevu talebinde bulunduğum halde hep olumsuz cevaplarla karşılaştım ve engellendim , Hatta Kadıköy ilçemizin düzenlediği Cumhuriyet yürüyüşünde kortejde arkanızda yer almıştım Sizinle konuşmak gene bir randevu almak ricasında bulunacaktım. Gene engellendim. Korumanız olduğunu söyleyen bir adam adımın telefon numaramın notunu alarak bana bu olanağı sağlayacağı sözünü verdi. İnandım gene avutulmuştum. Bunu kimler yapıyordu neden? Niçin? Çünkü yaptıklarının korkuları içindeydiler. Lütfen söyleyiniz 50 yıllık bir CHP gönüllüsü için bile size ulaşmak bu kadar zor mudur?
Sayın Başkanım!
Bu hafta içinde Maltepe ilçemizde yapılan bir toplantımıza gelerek bizleri onurlandırdınız.
Konuşmanıza başlarken: ‘ Biz bir aileyiz iç meselelerimizi kendi aramızda konuşacağız’ diyerek basın mensuplarını dışarı aldınız. Ben de amatör bir gazeteci olarak gerek size gerek gazeteci arkadaşlarıma karşı olan saygımdan dolayı toplantıyı terk etmemin doğru olacağını düşündüm. Ve sizden görüşmemiz için bir randevu talebiyle ricada bulundum. Ayağa kalkarak rica eden 78 yaşındaki bu CHP gönüllüsü kadına olumsuz ve sert tepki gösterdiniz. O zaman ben de size bir gazeteci olarak açık mektup yazacağımı söyleyince ‘Yarın git yaz’ diyerek kızgınlığınızı ifade ettiniz. Daha biraz önce ‘Bir aileyiz’ demiştiniz. Nasıl bir aileyiz. İşte o zaman dedim ki ‘Sn. Ümran Yılmaz benim il sekreterim olamaz.’ Benim bu söylediklerim ne bir karalama ne de atılan bir iftiraydı gerçeklerin ta kendisiydi. Bu gerçeği dile getirmek zorundayım CHP bu günlerde ‘Adalet istiyoruz, Hukukun üstünlüğünü , Bağımsız yargı istiyoruz’ diyerek meydanlara taşarken ve buna en çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde , geçmişte yasaları hiçe sayan tüzükleri çiğneyen bir insanın bugün İstanbul il sekreteri olarak iş başına getirilmesini partim adına halkım adına kabul etmem mümkün değildir. Bu hanım efendi kimden cesaret almaktadır? Arkasında kim vardır? İşte geçmişte yaşanan olaylar incelenince ortaya gerçekler çıkacaktır. CHP arşivlerinde bu konuları içeren onlarca belge bulabilirsiniz. Hatta bu son seçim döneminde milletvekili olmak için müracaatımı yaparken bu konulara dikkat edilmesinin gerekliliğine değinmiş yaşanmış olayları belgelerle kanıtlayan bir dosyayı Genel Başkanlığa arz etmiştim .
Sayın Başkanım !
Sizinle görüşmekte ısrar etmemin nedeni buydu. Özellikle belirteyim ki il başkanlığımızın arşivlerinde de bu konuyu içeren belgeler mevcuttur. Eğer birileri tarafından sümen altı edilmediyse. Daha öteye gideyim Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu Maltepe İskelesinden Adalara geçerken bizzat yazdığım bir mektubu ellerimle kendilerine verdim. O mektupta yanlış davranışlar içinde bulunan bazı kişilerin isimlerini de vermiştim. Evet CHP halkın umududur AMA halkımıza hizmet etmek için iktidar olmak istiyorsak böyle insanlarla yol almamız mümkün değildir.
Sayın başkanım!
Ne pahasına olursa olsun partimin başarısı için ve halkım adına bu mücadeleyi sürdüreceğim. Ve size gazetemde köşemde açık bir mektup yazacağımı partililer önünde dile getirmiştim Ama gazetemle bir konuda ters düştük onun içindir ki bu mektubu size internet aracığıyla iletiyorum; ve gene diyorum ki Ümran yılmaz benim İl sekreterim olamaz ve olmamalıdır
Sayın Başkanım !
Yaşanan bu gerçekleri tüm yürek gücümü ortaya koyarak dile getirdim. Gerçekleri dile getirmek suçsa her türlü cezaya razıyım SAYGILARIMLA….
TÜRKAN AYAS 13.01.2012