YİNE SONBAHAR YİNE EYLÜL
Her gelişinde Eylül’ ün ben yazı yazmadan duramam. Nice anılarım vardır bu yazılar ile ilgili ve sonbahara dair inançlarım.
Sonbahar aşklarının özellikle eylül aşklarının bile daha sıcak olabildiğine inanırım. Ya da yazın başlamış bir aşk eylülü yakalamışsa uzun sürer bence; çünkü o yakıcılık bitmiş o güzelim güzün serin meltemi gelmiştir.
Hele ki dostluklar; bir masa başında serinlemiş rüzgarlarla içilen çaylar ; tadına doyulamadan yenilen üzüm taneleri…
Hem denize gidersin; hem dondurma yersin ( gerçi ben denize 9 ay; dondurmaya da 12 ay yakınım ama) hem de teninde hafifi ürperti hissedersin.
Ah sonbahar; güzelim eylül; benim şimdi Ankara’ya da gitmem lazım eylül bitmeden; çünkü demiş ki şair: ‘ Bir sabah Ankara baktı ki eylül bitmiş’. Eylül bitmeden o güzelim kente gitmek gerek.
Ah eylül nasıl güzelsin sen; havan güzel, içine girince denizin güzel . Gerçi bazıları sevmez sonbaharı ; hazan der; eyvah yaz bitti der ya da renksiz cansız bulur. (aslında renk içimizde ya neyse)
Olur mu hiç renksiz o ağaçlarda sarı kızıl yapraklar; ısıtan ama çok da acıtmayan güneş
Nasıl bir heyecan
Sıcaklığı aşkların yazdan değil kendinden; coşkusu dostlukların güneşten değil içten…
Eylül geldi hazırlanın; eskimiş sizi bağlayan ne varsa atın ya da satın; boşaltın rafları, dolapları; kurumuş çürümüş rahatsız eden anıları fırlatın; sadece mutlu edenler kalsın.
Ruhunuzun nadasını yaşamaya başlayın; berekete çoğalın ve güz çiçeklerinin meyvelerinin tadına varın. Çalışma zamanlarının en güzeli şimdi; ruhumuzdaki gerçek çiçeklere dönme vakti…..
Eylül bu eylül ; altın sarısı akşamların, kızılların ve tutkunun mevsimi….
Bu yazı da sana
(nedenini sen biliyorsunJ)
Okunma : 1066 KİŞİSEL BAŞARI